Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle, belediyelerimize katkı olması için hazırlanan ve 29.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile belediyelere gönderilecek genel vergi gelirlerinden ayrılan paylardan, payları gönderen kuruluş olan İller Bankasınca 2020 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında hiçbir kesinti yapılmayarak, genel bütçe vergi gelirlerinden ödenecek paylar için kesinti oranının yüzde sıfır olarak uygulanması öngörülmesine rağmen; İller Bankası’nın paylardan belediyelerin kendisine olan kredi borçlarının taksitlerini kesmeye devam etmesi üzerine; Mahalli İdareler Araştırma ve Geliştirme Merkezi (MİARGEM) Başkanı bir açıklama yayınladı.
Açıklamada belediyelerin içerisinde bulunduğu mali imkansızlıklara, bunun nedenlerine değinen MEMİŞ; “COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında, vatandaşın mahalli müşterek ihtiyacı kapsamında olan tüm faaliyetleri görmek mecburiyeti bulunan belediyeler; maske üretiminden evde yaşlı bakım hizmetlerine, temizlik hizmetlerinden çöp toplama ve nakil hizmetlerine, ambulans, sağlık malzemesi desteği ve defin hizmetlerinden muhtaçlara yardım ve gıda desteğine kadar birçok faaliyeti icra etmektedirler.” dedi.
Açıklamada; tek gelir kaynağı İller Bankası payları haline gelen belediyelerin paylarının, en azından salgınla mücadele kapsamında istisnasız bir şekilde ve kesinti yapılmadan gönderilmesinin hayati derecede önemli olduğu, bunun aksine davranışın, belediyelerimizin hareket kabiliyetini kısıtlayacağı, salgınla mücadeleye zarar vereceği dolayısıyla da hizmetlerin aksamasıyla halk sağlığının tehlikeye düşebileceği ifade edildi.
AÇIKLAMANIN TAM METNİ
“Ülke olarak; tüm Dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde son bir aydır etkin bir şekilde kendini gösteren COVID-19 salgını ile topyekün bir mücadele içerisindeyiz. “Sorun Küresel, Mücadelemiz Ulusal” anlayışıyla, bir seferberlik halinde olmamız gerektiğini çok iyi bilmeliyiz.
Bu mücadelede, birçok kurum ve kuruluş etkin rol alıyor. Bunların başında sağlık kuruluşları ve sağlık personeli gelmekle beraber, bu mücadelenin görünmez figürlerinin başında Belediyelerimiz ve onların çalışanlarının geldiğini biliyoruz.
Belediyelerin, salgın önlemlerinden önceki süreçte mali yapılarının bozulduğunu, birçok belediyemizin mali imkansızlıklarla mücadele ettiğini de çok iyi biliyoruz. Ancak, mali yapıların salgın nedeniyle artan hizmet maliyetleriyle daha da bozulduğunu, özellikle alınan bazı tedbirlerin belediyelerimizi doğrudan etkilediğini de içtenlikle ifade etmemiz gerekiyor.
Belediyelerimizin gelir kaynakları temel olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlar;
1. Öz gelirleri.
2. Genel vergi gelirlerinden aldıkları paylardır.
Belediyelerin öz gelirlerinin, uzun zamandır düşük seyrettiğini biliyoruz. COVID-19 mücadelesi kapsamında alınan önlemler nedeniyle de, öz gelirlerini oluşturan kira gelirlerinin tahakkukunun ertelenmesi büyük bir gelir kaybı yaratmıştır. Yine salgınla mücadele kapsamında birçok belediyenin içme suyu tahakkuklarını yapamadığını, bunun da hem su gelirlerini, hem de su faturaları ile tahsil edilen çevre temizlik vergisi gelirlerini tahsil edilemez duruma getirdiği bir vakıa olarak önümüzde durmaktadır.
Bu ve benzeri nedenlerle, belirttiklerimizin dışındaki vergi ve harçlardan elde edilen gelirler de düşmüştür. İnşaatların, işyeri faaliyetlerinin ve belediye vergi ve harcına tabi diğer bir kısım faaliyetlerin de durması nedeniyle bunlardan elde edilen vergi, harç ve ücretlerde tahakkuk edilememekte ve bu da tahsilatı büyük ölçüde düşürmektedir.
Kısacası, belediyelerin öz gelirleri bu dönemde neredeyse sıfırlanmıştır.
Bu süreçte, belediyeler için genel vergi gelirlerinden aldıkları paylar, can simidi görevi görecektir. Esas itibariyle, genel vergi gelirlerinden belediyelerin aldıkları paylar, tahakkuk eden genel vergi gelirlerinin belli bir oranından ibaret olması ve genel vergi gelirlerinde, salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle, yaşanacak tahakkuk ve tahsilat düşüklüğü de, belediyelere ayrılan payın önceki dönemlere kıyasen oldukça düşeceğini kestirmekte güç değildir.
Buna rağmen, yine de belediyelerimizin bu süreçteki en sağlam gelir kaynağı, genel vergi gelirlerinden elde ettikleri paylar olacaktır. Bu çerçevede, 29.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararında, 15/3/2010 tarihli ve 2010/238 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyükşehir Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bunların Bağlı Kuruluşlarının Borçlarına Karşılık Genel Bütçe Vergi Gelirleri Tahsilat Toplamı Üzerinden Ayrılacak Paylardan Yapılacak Kesintilere İlişkin Esaslara eklenen geçici 16 ncı maddeye atfen “Bu Esaslar uyarınca yapılacak kesinti oranları, 2020 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında genel bütçe vergi gelirlerinden ödenecek paylar için yüzde sıfır olarak uygulanır.” denilmiş ve bu manada belediyelere dolaylı bir şekilde mali kaynak aktarımı sağlanmıştır.
Kesintinin sıfır olarak uygulanacağına ilişkin değişiklik yapılan Esaslar kapsamındaki borçlar;
1. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen Devlete olan borçları,
2. 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında tanımlanan Hazine alacağı niteliğindeki borçları,
3. İller Bankasına olan borçları ile
4. Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları,
5. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü, 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddeleri kapsamında uzlaşma sağlanmış borçları ile bu maddeler kapsamındaki kuruluşlara olan ve 31/12/2006 tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş ve uzlaşma sağlanmamış olan borçları,
olarak sıralanmıştır.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, Cumhurbaşkanlığı Kararında herhangi bir istisnaya yer verilmeden yapılacak kesinti oranlarının yüzde sıfır olarak uygulanacağı belirtilmiş olmasına rağmen, İller Bankası uygulamada belediyelerden kesinti yapmaya devam etmektedir.
Esaslar’da, İller Bankasına olan borçların da, “sıfır kesinti” kapsamında olmasına rağmen, İller Bankası kendisine olan borçları ayrıma tabi tutmakta ve belediyelere doğrudan nakit olarak verdiği kredilere ait borçların taksitlerini paylardan kesmektedir.
COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında, vatandaşın mahalli müşterek ihtiyacı kapsamında olan tüm faaliyetleri görmek mecburiyeti bulunan belediyeler; maske üretiminden evde yaşlı bakım hizmetlerine, temizlik hizmetlerinden çöp toplama ve nakil hizmetlerine, ambulans, sağlık malzemesi desteği ve defin hizmetlerinden muhtaçlara yardım ve gıda desteğine kadar birçok faaliyeti icra etmektedirler.
Yukarıda bahsettiğimiz birçok nedenden dolayı, tek gelir kaynağı İller Bankası payları haline gelen belediyelerin paylarının, en azından salgınla mücadele kapsamında istisnasız bir şekilde ve kesinti yapılmadan gönderilmesi hayati derecede önemlidir. Bunun aksine davranış, belediyelerimizin hareket kabiliyetini kısıtlayacağı, salgınla mücadeleye zarar vereceği dolayısıyla da hizmetlerin aksamasıyla halk sağlığının tehlikeye düşebileceği aşikârdır. Bunun vebali ise çok büyük olacaktır.
Bu çerçevede, İller Bankası yetkililerini Cumhurbaşkanlığı Kararını istisnasız uygulamaya ve belediyelerin paylarını hiçbir kesintiye tabi tutmadan tahakkuk ne ise o miktarda göndermeye, kestikleri miktarları da iade etmeye davet ediyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”